Konya Şehir Haritası

Konya Şehir Haritası

İLÇELER:


Konya ilinin ilçeleri; Karatay, Meram, Selçuklu, Ahırlı, Akören, Akşehir, Altınekin, Beyşehir, Bozkır, Cihanbeyli, Çeltik, Çumra, Derbent, Derebucak, Doğanhisar, Emirgazi, Ereğli, Güneysınır, Hadım, Kulu, Sarayönü, Seydişehir, Taşkent, Tuzlukçu, Yalıhöyük ve Yunak'tır.

Akşehir: İl merkezinin 132 km. batısındadır.Türk ulusunun geleneksel hazır cevaplılığını güldürüleriyle yansıtan Nasreddin Hoca Türbesi'nin bulunduğu, ilçede Seyyid Mahmud Hayrani Türbesi, Garp Cephesi Müzesi, Taş Camii, Hıdırlık mesire yeri, Kilise, Akşehir gölü turistik yerlerindendir. Her yıl 5-10 Temmuz tarihleri arasında Uluslararası Nasreddin Hoca Şenlikleri yapılmaktadır.

Beyşehir: İl merkezinin 92 km. batısındadır. İlçe turizmine canlılık kazandıran Beyşehir Gölü bir milli park hüviyetindedir. Göl üzerinde 30'a yakın ada, 13 çeşit balık vardır. Eşrefoğlu Camii ve Türbesi, Taş Medrese, Çifte Hamam, Bedesten, Kubadabat Köşkü kalıntısı ve Beyşehir Köprüsü önemli tarihi ve turistik yerleridir. Ayrıca Eflatun Pınar ve Fasıllar Anıtı dünyaca tanınan yerleridir. Doğal güzellikleri ile ünlü ilçede Yaka Manastır, göl içerisindeki Hacı Akif Adası, dikit sarkıtları ile dolu mağaraları ilgi çekicidir.

Bozkır: İl merkezinin 119 km. güneyindedir. Zengibar Kale Kalıntısı, Kaya Mezarları, Selçuklu Devri Köprü, Osmanlı devri Bozkır Camii, Akçapınar Çamlığı, Sarıot Yaylası ve Söğütlü Pınar önemli tarihi ve doğal güzellikleridir.

Cihanbeyli: İl merkezinin 97 km. kuzeyindedir. Her türlü otomobil sporlarının yapılabileceği ve akşam güneşinin ayrı bir güzellik sergilediği Tuz Gölü ve peri bacaları oluşumları ile ilgi çekicidir.

Çumra: İl merkezinin 48 km. güneydoğusundadır. Zengin höyük varlığı ve sit alanları ile ilgi çekicidir.İlçede bulunan Çatalhöyük'ün tarihi M.Ö. 7000'e kadar uzanmaktadır. İlk ev mimarisi ve ilk kutsal yapılara ait özgün buluntular ile insanlık tarihine ışık tutan bir merkezdir. Anadolu'da ilk yerleşik hayata başlandığını gösteren Neolitik devri iskan yerlerinden birisidir. Kazılarda bulunan çok sayıda eser, Konya Arkeoloji ve Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde teşhir edilmektedir.

Doğanhisar: İl merkezinin 122 km. batısındadır. Yayla ve dağ turizmine yönelik yöreleriyle tanınan ilçe, Yunus Emre ve Taptuk Emre Mezarı, camiileri, tarihi kalıntılar ve doğal güzellikleriyle eşsiz bir yöredir.

Ereğli: İl merkezinin 145 km. doğusundadır. Ulu Camii ve Rüstem Paşa Kervansarayı önemli tarihi eserlerindendir. Akhüyük kükürtlü suyu, traverten oluşumları ile ilgi çekicidir.

Hadım: İl merkezinin 120 km. güneyindedir. İlçeye adını veren Hz. Hadimi Türbesi, bir doğa harikası kalıntılar, kaya mezarları, mağaraları ve yaylalarıyla turizme yönelik bir ilçemizdir.

Halkapınar: İl merkezinin 168 km. doğusundadır. Ivriz Kaya kabartması, dünyadaki ilk tarım anıtıdır. Ivriz Çayı dağ turizmine yönelik alanları ile ilgi çekicidir.

Ilgın: İl merkezinin 87 km. kuzey batısındadır. Sağlık turizmine yönelik Roma devrinden kalan kaplıca ve içmelerin bulunduğu ilçede, tarihi camiiler ve bedesten vardır.

Kadınhanı: İl merkezinin 60 kuzeybatısındadır. İlçeye adını veren Raziye Sultan Han ve camiiler bulunmaktadır. Ayrıca mağaraları, Kestel Kalesi ve astım hastalarına iyi geldiği bilinen Kestel Ormanları ve şifalı içme suyu ile ünlüdür.

Karapınar: İl merkezinin 96 km. doğusundadır. Selimiye Külliyesi, doğa harikası olan Meke Krater Gölü ve gölde yaşayan Meke Kuşları, Acı Göl, antik bir şehir kalıntısını içeren Çıralı Göl, Meyil Gölü önemli yerlerdir.

Seydişehir: İl merkezinin 134 km güneybatısındadır. Seyyid Harun Veli Türbe ve Camiisi, mağaraları, tarihi kalıntıları ve yayla turizmine yönelik alanları ile ünlü ilçemizdir.

26 Aralık 2009 Cumartesi

Konya'nın Tarihçesi

Efsaneye göre bir zamanlar bu şehre Medüz denen bir canavar musallat olur. Zeus'un oğlu Perse, Medüz'ün başını keserek şehri kurtarır. Halk da, Perse'in bir heykelini şehrin meydanına diker. Bundan sonra, şehrin ismi heykel şehri demek olan "İkonium" olur. Bir zamanlar Anadolu Selçuklu Devleti'nin başkenti olan Konya'nın yerleşim tarihi, Can Hasan, Çatalhöyük ve Erbaba kazılarının sonuçlarına göre Neolitik Çağ'a (MÖ 8000-5500) kadar uzanır.Çumra, Karaman, Seydişehir, Beyşehir dolaylarındaki alanlarda yerleşik hayata geçerek tarım ve avcılığı benimsemiş, kendini savunabilmek için taştan çeşitli savaş aletleri yapmıştır.

Konya büyük kentleşme evrimine maden evriyle başladı. M.Ö. 3000'de Alaeddin Tepesine yerleşip güvenliğini sağlayarak kendisini dış etkenlerden korudu. Ve yüzyıllar boyunca bağımsız yaşadı.

Anadolu'da Hitit egemenliğine son veren Frigler Trakya'dan Anadolu'ya göç etmiş kavimlerdir. Alaaddin Tepesi ve Karapınar, Gıcıkışla, Sızma'dan elde edilen buluntular MÖ VII. yüzyıla aittir. Frigyalılardan sonra Konya ( KAVANİA ) Lidyalılar ve İskender'in istilasına uğramıştır. Daha sonraları Anadolu'da Roma hakimiyeti sağlanınca Konya İkonium olarak varlığını korumuştur. ( MÖ 25 ). Antalya'dan Anadolu'ya çıkan Hıristiyan azizlerden St. Paul Antiochia ( Yalvac'a ) sonra İkonium'a ( Konya'ya ) gelmiştir. Bu devirde Hatunsaray Lystra-Derbe ve Laodika ( Ladik Halıcı ) ve Sille önemli Bizans yerleşim yeridir. İslamiyetin Anadolu'da yayılması ile Bizans'a ( Yani İstanbul'a ) Arap akınları başlamıştır. Emeviler, Abbasiler, Konya üzerinden akınlar yapmışlardır.

Klasik çağlara Konya, Roma İmparatorluğu'nun sömürgesi olarak, Roma'lı valiler tarafından yönetilmiş, yerli halk Roma egemenliği altında yüzyıllar boyunca Diyar-ı Rum olarak yaşamıştır. Siyasal hakimiyet kurulduktan sonra kent biraz büyümüş, ek işlev kazanmaya başlamıştır.

Roma İmparatorluğu'nun parçalanması ve Doğu Roma'nın Bizans ismiyle siyasal alanda boy göstermesiyle Konya garnizon aracılığı ile yüzyıllar boyunca idare edilmiştir. Hristiyan azizelerinden Saint Paul'un Konya'yı iki defa ziyaret etmesiyle kutsallık kazanan şehir, Hristiyanlarca da ayrı bir önem kazanmıştır.

M.S. 1077 yılında Kutalmışoğlu Süleyman Bey tarafından köhne Bizans'ın elinden alınan Konya şehrinin fethi kolay olmuş, Gevele Kalesi (Takkeli Dağ) kumandanı, kalenin anahtarını ve yöneticiler de yönetimini Selçuklulara bırakmıştır. Daha sonra Haçlı Seferlerinin geçit yolu olan Konya'nın 1096 yılında başkent olmasıyla "İslam-Türk Medeniyeti Tarihi" süresi için de başlangıç olmuş ve yüzyıllarca çevreye ışık saçmıştır. Konya şehrinin büyük bayındırlık etkinlikleri başlamış; medreseler, camiler, kütüphaneler, şifahaneler ve ilim yuvaları yapılmıştır.

Konya'nın fethi esnasında şehir, Alaeddin Tepesi ve civarında dar bir alanda bulunuyordu. Pazar yerleri, hanlar, hammadde satan dükkanlar ile bunları işleyen sanatkarlar işlevlerini bu dar alanda yerine getirmişlerdir. Yerel pazarların yanında uluslararası pazarların yolu Konya'dan geçtiğinden Cenevizliler, Venedikliler, Lehler gerek iç alımlarda, gerekse dış alımlarda sağladıkları mallarını Konya üzerinden Akdeniz limanlarına sevk etmişlerdir.

Konya şehrini kısa zamanda gelişmesi, oturum alanlarının batıya doğru uzanması şehrin savunmasını zorlaştırmıştır. Bu durum 1222 yılında Alaeddin Keykubad tarafından dış kalenin kapılarının civarına taşınmıştır.

Bir süre Karamanoğlu egemenliği altına geçen Konya'nın Karamanoğlu-Osmanlı çekişmeleri ile bir kat daha kötüye giderek yüzyıllar boyu sürecek olan karanlık günlerin devam etmesine neden olmuştur. Zaman içerisinde Konya'nın asıl halkı, bu kötü günleri tevekkül ile karşılamış; kaderinin bir gün ters döneceğine inanmış, kendi gelenek ve göreneklerinyle yaşamayı kabullenmiştir.

Konya şehrinin kaba çizgileriyle anlattığımız bu tarih hikayesi 20. asrın ilk çeyreğinde de yeniden devam etmiştir; Anadolu-Bağdat demiryolunun 1895-1896'da Konya'ya ulaşması ve 1901 yılında Avlonyalı Ferit Paşa'nın Konya'ya vali olarak tayin edilmesiyle ivme kazanmıştır. Şehrin fiziki dokusu değişmiş, 1912 yılından başlamak üzere modern mimari tarzında çatılı ve kargir binalar inşa edilmiştir. Ulaşıma atlı tramvay dahil edilmiş 1924 yılında ilk elektrik fabrikası açılmıştır.

1950 yılından itibaren şehirde yenilik hareketleri başlamış, şehrin sanayileşmesi ile bugünkü modern Konya'nın hazırlanmasına yardımcı olmuştur.

Bügun Türkiye'nin sayılı büyük şehirlerinden olan Konya milyonluk nüfüsü, fabrikaları, köprüleri, yolları ile modern bir şehir olmasıyla hepimizin kıvanç kaynağıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder